Türkiye-ABD Stratejik Mekanizma görüşmelerinden hangi sonuçlar çıktı?

İki ülke dışişleri bakanları, Hakan Fidan ve Antony Blinken başkanlığında 7-8 Mart günlerinde gerçekleştirilen Stratejik Mekanizma toplantıları, Ankara-Washington ilişkilerinde üç temel alanda ilerleme sağlanmasına neden oldu. Türkiye ve ABD, bir süredir gerçekleştirilemeyen ‘terörle mücadele’ istişarelerine yeniden başladılar ve savunma sanayii alanında yaşanan sorunların çözümü için diyalog başlatma kararı aldılar. İki ülke, ticaret, nükleer de dahil olmak üzere enerji ve iklim gibi alanlarda somut adım atarak son dönemde gelişen pozitif ajandayı genişleterek uygulama amacındalar.

Türk-Amerikan ilişkilerinin ele alındığı Stratejik Mekanizma toplantılarında alınan kararlar 9 Mart’ta yapılan ortak açıklamayla duyuruldu. İki bakanın son dönemde oluşturulan pozitif gündeme bağlılıklarını yineledikleri ve “Türkiye-ABD ilişkilerinin bölgesel öncelikler, terörle mücadele, savunma işbirliği, ekonomik büyüme, ticaret, enerji güvenliği ve iklim değişikliği ile insanlar arası bağlar dâhil olmak üzere çeşitli alanlarda güçlendirilmesini ele aldıkları” ifade edildi.

Dışişleri Bakanı Fidan da görüşmelerin ardından düzenlediği basın toplantısında, “Geldiğimiz aşamada yenilenmiş bir psikolojiyle daha pozitif bir gündemle yeni bir sayfa açarak yolumuza devam etme imkanı var” değerlendirmesini yaptı.

Fidan, iki ülke arasında sorunlara işaret ederken, “Şu anda yaşadığımız sorunları da bir taraftan yönetirken diğer taraftan iki ülkenin üretebileceği ortak potansiyeli ve keşfedebileceği fırsatları da hayata geçirmek önem taşımakta” diye konuştu.

Stratejik Mekanizma toplantıları ardından yapılan ortak yazılı açıklama, Fidan’ın dile getirdiği sorunların nasıl yöneticiliğine ilişkin işaretleri içerdi.

‘Terörle Mücadele İstişareleri’ yeniden başladı

Türk-Amerikan ilişkilerinde son 10 yılın en önemli sorun alanlarından biri “terörle mücadele” konusunda yaşanıyor. Bu alanda diyaloğun artırılması için atılan adım, açıklamada, “Türkiye ve ABD, Stratejik Mekanizma kapsamında, ulusal güvenliklerine tehdit teşkil eden terörizme karşı işbirliğini artırmak, organize suç ve uyuşturucu kaçakçılığına karışan şebekeleri ele almak amacıyla Türkiye-ABD Terörle Mücadele İstişarelerini yeniden başlatmıştır” ifadeleriyle duyuruldu.

Türkiye, ABD’nin kuzey Suriye’de IŞİD ile mücadele ederken çoğunluğunu Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ortaklık yapmasına uzun süredir karşı çıkıyor. YPG’yi “terör örgütü” olarak tanımlayan Türkiye, ABD’nin bu grupla ilişkisini kesmesini istiyor. ABD ise taktiksel ve geçici bir ortaklık içinde olduğu YPG’nin IŞİD’le mücadelede iyi bir performans gösterdiğini belirtiyor ve mevcut politikadan vazgeçmeyeceğini kaydediyor.

Fidan, basın toplantısında, bu konuyla ilgili konuşurken, “(ABD’nin) geçici olarak başlattığı bu sürecin artık bir kalıcılığa dönüşmesinin iki ülke arasındaki stratejik ilişkinin ilerlemesinin önündeki en büyük engel olduğunu söyledik, bunun bir an önce son bulması, buna bir çözüm getirilmesi gerekiyor, aksi takdirde iki ülke daha büyük bir karşı karşıya geliş riskini taşıyor terör örgütü üzerinden. Bu, iki ülkenin de menfaatine olan bir konu değil” ifadelerini kullandı.

Ortak açıklamada, Türkiye ve ABD’nin IŞİD ve El Kaide’ye karşı birlikte mücadele etme kararlılığında olduğu belirtildi. “Türkiye ve ABD, DEAŞ’ın Suriye ve Irak’ta kalıcı olarak yenilgiye uğratılması yönündeki ortak kararlılıklarını yinelemiş ve Afrika ve Orta Asya’da bulunan DEAŞ ve El Kaide bağlantılı örgütlerin oluşturdukları tehdide karşı işbirliğini ele almışlardır” ifadeleri açıklamada yer aldı.

IŞİD’in Suriye’deki varlığına ilişkin mücadele ile ilgili olarak ise “Türkiye ve ABD, DEAŞ bağlantılı tutukluların ve Suriye’nin kuzeydoğusunda yerlerinden edilmiş kişilerin, rehabilite edilebilecekleri ve kendi toplumlarına yeniden entegre edilebilecekleri, gerektiği şekilde adalete teslim edilebilecekleri menşe ülkelerine geri gönderilmelerinin önemini yinelemiştir” denildi.

ABD’li hükümet yetkililerine göre kuzey Suriye’de çeşitli ülkelerden yaklaşık 5.000 tutuklu IŞİD üyesi var ve bu kişilerin durumu hem ABD hem de Türkiye için kaygı yaratıyor.

Savunma Ticareti Diyaloğu toplantısı

Türk-Amerikan görüşmelerinin önemli bir diğer sonucu ise savunma sanayi alanında oldu. Türkiye’nin 2019’da Rusya’dan aldığı S-400 hava savunma sistemlerini topraklarına yerleştirmesi, ABD’nin tepkisine neden olmuş ve Türkiye’ye hem yaptırım uygulamış hem de F-35 ortak savaş uçağı projesinden çıkartmıştı.

Ancak Türkiye ve ABD, F-16 savaş uçağı satışı konusunun sorunsuz şekilde çözülmesiyle ortaya çıkan olumlu atmosferin savunma sanayinin geneline yansıması için temasları sürdürme kararı aldılar. Açıklamada, bunun için şu ifadelere yer verildi:

“Bakan Fidan ve Bakan Blinken, ileriye dönük olarak, Türkiye-ABD güvenlik ilişkisini, stratejik zorluklar ve fırsatlarla başa çıkmak için iki ülkenin önemli yeteneklerini ve teknolojik yeniliklerini geliştirecek şekilde dönüştürme fırsatlarını ele almışlardır. Bu kapsamda iki Bakan, 2024 yılında Türkiye-ABD Savunma Ticareti Diyaloğu toplantısının yapılacağını ve iki ülkenin savunma sanayi işbirliğini ilerletme fırsatlarını değerlendireceğini duyurmuştur.”

Savunma sanayi konusunda diyaloğun sorunsuz ilerlemesinin en önemli koşullarından biri Türkiye’nin satın aldığı S-400’lerle ilgili sorunun çözülüp çözülmeyeceği.

ABD tarafı, bu konuda adım atılması durumunda Türkiye ile F-35 konusunda yaşanan sorunları ve Türkiye’ye Patriot hava savunma sistemlerinin satışı konusunda ilerleme sağlanabileceği mesajı veriyor. Türkiye ise S-400 sistemlerini içeren bir pazarlığa girmek istemediğini kaydediyor.

Bakanı Fidan, F-35 programına dönüşle ilgili olarak, “Geldiğimiz aşamada aslında bu konuları farklı perspektiflerle tartışabileceğimize de inanıyoruz. Amerika’nın da bu konuda açık fikirli olması lazım diye düşünüyoruz; bazı görüş alışverişleri var” diye konuştu.

Ekonomi, ticaret, enerjide işbirliği

Stratejik Mekanizma toplantılarının üçüncü önemli sonucu pozitif gündem başlıklarında somut ilerlemeler yaşanmış olması. ABD ile Türkiye arasında son dönemde gelişme gösteren alanların başında enerji işbirliği geliyor. Türkiye, LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) gereksiniminin yüzde 8’ini ABD’den karşılıyor ve taraflar bu rakamın artırılmasını ele alıyorlar.

Ortak açıklamada, Türkiye-ABD Enerji ve İklim Diyaloğunun yakında başlayacağı açıklandı. “Enerji ve İklim Diyaloğu, her iki ülkede enerji güvenliği ve enerji dönüşümü ile iklim değişikliği alanında işbirliğini geliştirecektir” denen açıklamada, nükleer enerji konusunda görüş alışverişi yapıldığı belirtildi.

Bu görüşmelerde, ABD’nin Türkiye’ye küçük modüler reaktörler tedarik etmesi de ele alınıyor.

Açıklamada kayda geçirilen diğer yeni bir unsur da iki tarafın en zengin ülkeler grubu G7 bünyesinde 2022’de kurulan Küresel Altyapı ve Yatırım Ortaklığı kapsamındaki fırsatlardan yararlanılması konusunu ele almış olmaları. ABD ve Japonya liderliğinde kurulan ortaklık, gelişmekte olan ülkelerdeki altyapı standartlarının artırılmasına dönük projelere finansman sağlamayı amaçlıyor.